BÜYÜK DOLANDIR Kİ ADAM SAYSINLAR
Sevgili okurlarım, uzun zamandır köşe yazılarıma ara vermiştim. Ancak yazılarımın bu kadar çok okunduğunu ve takip edildiğini inanın bilmiyordum. Görüştüğüm o kadar çok kişi köşe yazılarıma devam etmemi istedi ki, daha fazla dayanamadım. Umarım keyifle okuyacağınız ve katkıda bulunacağınız köşe yazılarım çıkar ortaya.
Uzun zaman sonraki ilk yazımda, geçtiğimiz hafta itibariyle herkesin canını sıkan dolandırıcılıktan, kara para aklamaktan 60 yılla yargılananların, kısa sürede serbest kalmasının yarattığı infial ile kentimizin yüz karası MESEM YOLSUZLUĞU’nun yüzümüze vurduğu adalet sistemindeki çarpıktan bahsetmek istiyorum.
Başlığa dikkat ederseniz DOLANDIRICILIK YAPMAYIN falan gibi ahlaki değerlere vurgu yapmak yerine küçük dolandırıcılık yapmayın büyük yapın ki başınız derde girmesin demeyi tercih ettim.
Ülke olarak öyle bir hale geldik ki, çevremizdeki hatta ailemizin içindeki kişilerin bile bazıları çabucak köşe dönme peşinde. Bu da haliyle ahlaki ve hukuki olmayan yollara sapmalarını sağlıyor.
Eğer küçük hırsızlıklar, küçük dolandırıcılıklar yaparsan başın beladan kurtulmaz. Hapisten dışarı çıkamazsın. Çıksan da herkes suratına hırsız dolandırıcı diye bakar. Amma, büyük çalarsan, büyük dolandırırsan … bey, … hanım derler.
Bu doğru mu, kesinlikle değil ama, maalesef ülkenin durumu bu!
60 yıl hapis cezasıyla yargılan Dilan – Engin Polat ve ekibi, 10 ayda serbest kaldılar. Sadece bir şirketlerindeki takip edilen para 657 Milyon TL. Bakın bu öyle böyle değil, çok büyük bir para. Bu para fiziki olarak var olan bir para. Ancak neyin karşılığında kazanıldığı ispat edilemeyen bir para! Haliyle vergisi verilmemiş, suç kabul edilen kara para diye adlandırılan bir para! Ancak bunu yapanlar 60 yılla tutuklu yargılanırken, şimdi dışarıdalar.
Gelelim Kocaeli’deki yolsuzluk olayına. MESEM DOSYASINA!!!
Rümeysa Şen adındaki bir hanımefendinin 1 Milyar TL’lik vurgundaki rolü. Kendisine sorulan 1 Milyar TL’lik Kocaeli’de vurgun yapılmış ne diyorsunuz sorusuna; “Şimdi şöyle, burada bir usulsüzlük yok. Bu tamamen zaten öyle bir para da yok yani. Muhtemelen 250 milyon lira bu şehre gelen toplu ödeme miktarıdır. Bizim okulda o hani buharlaştı dedikleri para 34 milyon lira yani.” şeklinde cevap veriyor. Şimdi gelin siz bu hanımefendiye, kesin masumdur, kuruşa tamah etmemiştir deyin.
Ben size bir şey söyleyeyim mi; Ne Engin – Dilan Polat, ne de Rümeysa Şen bu işten yıllarca hapis yatarlar. Hatta RÜMEYSA ŞEN ismini bir kenara yazın, gelecek seçimlerde bir yerlere adaya olursa da şaşırmayın. İsmi o kadar çok telaffuz edildi ki, bizim gibi balık hafızalılar, bu ismi duyduklarında, oy da verirler. Çünkü bu isim tanıdık gelecek ama nereden tanıdıklarını herkes unutacak.
Şimdi bu isimlerini yazdıklarımızın hepsi zenginlikleriyle yaşayıp hayatlarına lüks içinde, “ENERCİİİK” biçimde devam edecekler, bizimse züğürt olarak çenemiz ve kalemimiz yorulacak.